Fiziksel değişimlerin yanı sıra yaşlandıkça uyku düzenimizde de değişiklikler ortaya çıkar. İnsanlar yaşlandıkça uykuya dalma süreleri a...
Fiziksel değişimlerin yanı sıra yaşlandıkça uyku düzenimizde
de değişiklikler ortaya çıkar. İnsanlar yaşlandıkça uykuya dalma süreleri artar
ve uyku süresince sık sık uyanırlar. Bilim insanları yaşlandıkça daha az uykuya
ihtiyaç duyulduğu düşüncesinin yanlış olduğunu, yetişkinlik dönemi boyunca uyku
ihtiyacımızın değişmediğini söylüyor. Ancak araştırmalar yaşlıların gençlere
göre ortalama 1,5 saat daha az uyuduğunu gösteriyor.
Uykunun, uyku ile uyanıklık arasında bulunulan, derin uykuya
geçilen ve rüya görülen farklı aşamaları vardır. Yaşlıların çoğu derin uykuya
geçme konusunda sorunlar yaşar. Bu nedenle geceleri daha az uyusalar da gün
içinde uykuya ihtiyaç duyar ve dikkat problemleri yaşarlar. Ancak uyku
düzeninde yaşa bağlı olarak ortaya çıkan değişikliklerin çevresel etkenlerden
mi, günlük ritimdeki değişimlerden mi ya da vücuttaki iç mekanizmalardan mı
kaynaklandığı henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil.
Yaşlılar, gençlere göre akşamın erken saatlerinde uyumaya
eğilimliyken sabahları da erken saatlerde uyanır. Biyolojik saatte ortaya çıkan
bu değişimin nedeninin genellikle günlük ritimdeki bozukluklar olduğu
düşünülüyor. Melatonin hormonu günlük ritmin düzenlenmesinde önemli bir
etkendir. Melatonin hormonunun miktarı yaş artışına bağlı olarak azalır. Bazı
bilim insanları yaşlılardaki uyku bozukluklarının sebebi olarak görülen günlük
ritimdeki değişikliklerin, melatonin hormonunun miktarıyla ilişkili olduğunu
düşünüyor. Bazı bilim insanları ise 1-3 yaş arasında en yüksek seviyeye ulaşan
melatonin miktarı çocukluk dönemi boyunca hızlı bir şekilde azaldığı ve
yetişkinlik dönemi boyunca yaklaşık olarak sabit kaldığı için bu görüşe karşı
çıkıyor.
Nefes problemlerinin ve kronik hastalıkların da yaşlılardaki
uyku bozukluklarının nedenlerinden olduğu düşünülüyor.
kaynak: Dr. Tuba Sarıgül


Yorumlar